Mahalle komşum beni becerdi

Merhabalar, ben Fatma, 40 yaşında, 18 senelik evli bir kadınım. Çocuğumuz olmadı. Kocam kamyon şöförlüğü yapıyor. Müstakil bahçeli bir evimiz var, komşularımızla aramız iyidir. Kocamın yola gittiği bir gün, evde eşyaların yerlerini değiştirecektim. Ama eşyaları kendim çekemediğim için, yan komşumuzun 18 yaşındaki oğlu Hayri’yi çağırdım. Sporla uğraştığı için güçlü kuvvetliydi. Hayri geldiğinde eşyaları çekmeye başladık. Odanın içi karma karışık olmuştu, nerdeyse geçecek yer yoktu. Çektiğimiz eşyaların altını silmek isterken mecburen ayakta domalır vaziyete geliyordum. Hayri arkamda olduğu için çekimser kalıyordum, ama Hayri öyle şeyler düşünmez herhalde, nede olsa benim elimde büyüdü diye düşünmüştüm… Elimdeki bezi su dolu kovada temizlemek için arkama döndüğümde, Hayri pantolonun üzerinden yarrağını okşuyordu. Bir an göz göze geldik, ama birşey demedim, genç nede olsa dedim kendi kendime. Kovayı kenara bıraktım, koltuklar ortada olduğu için Hayri’nin yanından geçmem gerekiyordu. Ama Hayri hiç kıpırdamadan duruyordu, mecburen ona sürtünüp geçmek zorunda kaldım. Sonra koltukları yerine çektik. Tam kovayı almak için eğildiğimde Hayri’nin arkamdan sarılmasıyla irkildim. Beni ittirip duvara yapıştırdı. “Hayri ne yapıyorsun sen? Bırak beni!” dedim. Hayri de, “Yeter artık Fatma abla, bıktım hergün seni düşünüp 31 çekmekten, sikeceğim seni, benim olcaksın!” dedi. “Hayri manyaklaşma, sen benim oğlum gibisin, seni ben büyüttüm, annen sayılırım senin!” dedim. Ama Hayri, “Seni sikmeden bırakmam!” dedi. Ellerimi o kadar sıkı tutuyordu ki kurtulamıyordum. Arkama da dayanmıştı, duvarla arasında kalmıştım, kalkmış yarrağını kalçalarımın arasında hissediyordum. Birden ellerimi arkaya kıvırıp, ikisini de tek eliyle tuttu, sonra kafamdan başörtümü alıp, onunla ellerimi arkamda bağladı. Sonra tek eliyle belime sarıldı, öbür eliyle de göğüslerimi kurcalıyordu. Ordanda eteğimin üzerinden amımı avuçlayıp okşamaya başladı. “Hayri lütfen yapma, bak Kenan amcan duyarsa öldürür seni!” dedim, ama o umursamıyordu, amımı avuçlamaya ve kalçalarıma abanmaya devam ediyordu… Sonra beni tutup masanın yanına götürdü, masaya domalır vaziyette yatırdı. Uzun eteğimi belime kadar toplayıp, külodumu dizlerime kadar indirdi. Çıplak amımı avuçlamaya, parmaklamaya devam etti. Ben halen, “Yapma!” falan desem de, resmen amım sulanmaya ve zevk almaya başlamıştım. Daha sonra pantolonunu indirdi ve arkamda yarrağını hissettim. Amıma tek seferde yarağını köküne kadar sokup, hemen gidip gelmeye başladı. Ama halen beni sıkı sıkı tutuyor, kaçamıyordum. Daha sonra zevkten inlemeye başladım. Hayri de beni tutmayı bırakıp, iki eliyle belimi kavrayıp, seri bir şekilde amımı sikmeye başladı. Hızlı hızlı sokup çıkardıkça resmen ‘Şap, şup, şap, şup!’ sesleri yankılanıyordu. Ben de o anda öyle bir boşaldım ki, dizlerim titreye titreye, kasıla kasıla. Buna ben bile şaşırdım. Az sonra Hayri de inleyerek içimde boşalmaya başladı. İçime bütün döllerini fışkırtıp amımdan çıktı ve arkadaki koltuğa oturdu. Ben de doğrulup ona döndüm. Yarrağından halen döl geliyordu. Ona bağırarak, “Ellerimi çöz hayvan herif! Ne yapacağım ben şimdi, kocamın yüzüne nasıl bakacağım?” dedim. Hayri ise sırıtarak, “Ne yani, sen de zevk almadın mı? Boşalmadın mı? Daha ne istiyorsun?” dedi. Düşününce gerçekten zevk te almıştım, boşalmıştım da. Cevap veremedim, haklıydı. Hayri yanıma gelip ellerimi çözdü ve “Hem sen söylemezsen kocanın nerden haberi olacak ki? Kocana söyleyip, çıkacak rezaleti bir yana bırak, ikimizi de bu zevkten mahrum mu bırakacaksın?” deyip, dudaklarıma yumuldu. Ben önce karşılık vermedim, ama sonra dudaklarını kemirircesine öptüm. Ayakta çılgın gibi öpüşüyorduk… Zevkten ve heyecandan dizlerimin bağı tutmuyordu, Hayri’yi koltuğa doğru ittirip, önünde dizlerimin üstüne çöktüm ve yarrağını ağzıma aldım, emmeye başladım. Hayri de saçlarımı okşuyordu. Yarağı yeniden ağzımda sertleşmişti. Amımdan bacaklarıma süzülen döllerini hissedince, “Dur ben şu döllerini temizleyip geleyim!” dedim. Soyunup banyoya girdim ve amımdan akan dölleri temizledim. İçeri döndüğümde Hayri de tamamen soyunmuştu. Tekli koltuğa oturup bacaklarımı iki yana açtım ve “Hadi bakalım, sen de benim amımı yala!” dedim. Bu sefer o önümde diz çöküp amımı yalamaya başladı. Ben zevkten inliyordum. Sonra amımdan yukarıya doğru öperek çıktı. Göğüslerime geldiğinde, “İşte en beğendiğim yerin, şunlara bak harikalar, büyük ama sarkma yok, süperler!” dedi. Bir müddet göğüslerimi yaladıktan sonra boynuma, ordan da dudaklarıma geçti… Dudaklarımı öperken, yarrağını amıma dayadığını hissettim. Yine köküne kadar soktu. Elimde olmadan ağzımdan bir ‘Ohhhh!’ çıktı. Hayri gülümseyerek amıma sokup çıkarmaya başladı. Dudaklarımı, boynumu öpüyor, aynı zamanda da yarrağını amıma köküne kadar sokup çıkarıyordu. Müthiş zevk alıyordum. Sonra doğrulup, kalçamı öne doğru çekip, bacaklarımı omzuna koydu ve bana doğru yüklenip, yarrağını amıma tekrar soktu. Ben koltukta iki büklüm olmuş sikiliyordum. Hayri de hızla sokup çıkarıyordu. Ama boynum ağrımıştı, Hayri’ye söyleyince içimden çıktı hemen, ordan sandalye alıp üzerine oturdu, bana da, “Gel bakalım Fatma abla!” dedi. Ben de yüzüm ona dönük bir şekilde yarrağını tutup amıma yerleştirdim ve üzerine oturdum. Ben oturup kalkarken, o da göğüslerimi yalıyor, arkama atttığı elleriyle de kalçalarımı sıktırıyordu. Az sonra kasıla kasıla tekrar orgazm olup boşaldım. Dizlerim titriyordu, oturup kalmıştım yarrağının üzerinde. Bunu farkeden Hayri beni kaldırdı, elimden tutup yatak odasına götürdü. Yatağa yatırıp bacaklarımın arasına girdi ve yarrağını soktu ve gitgide hızlanarak amımı sikmeye başladı. Ben artık iyice kopmuştum, çılgın gibi, “Sik Hayri, sik beni, sik Fatma ablanı, off harika, devam et!” diye inliyordum. Birden içimden çıkıp, “Domal!” dedi, ben de hemen domaldım. O da arkamda yerini alıp yarrağını soktu amıma. O kadar sert ve hızlı sokup çıkarıyordu ki, dayanamayıp tekrar boşalmaya başladım. Yine dizlerimin bağı çözülmüş, yüz üstü yatağa uzanıp kalmıştım. Yarrağı da amımdan çıkmıştı. Hemen baldırlarımın üzerime oturup yarrağını o şekilde amıma soktu. Az bir süre sonra inleyerek tekrar amımın derinliklerine döllerini boşalttı. Sonra yan tarafıma yattı. Ben zevkten yerimden kıpırdayamıyordum. Yüz üstü uzun süre yattım. Kafamı döndürüp Hayri’ye baktığımda, nefes nefese yatıyordu. Yarrağı da yarı kalkıktı. Ona doğru dönüp göğsüne öpücük kondurdum ve “Muradına erdin mi?” diye sordum. “Evet Fatma abla, seni sikmek çok güzel birşeydi, her gece seni düşünüp 31 çekiyordum, harikasın!” dedi. Gururum okşanmıştı, teşekkür ederek yerimden kalktım, banyoya gidip soğuk suyla duş aldım, amımdaki dölleri çıkardım. İçeri döndüğümde Hayri giyinmiş ve gidiyordu, “Nereye gidiyorsun, duş al da git!” dedim. “Annem şüphelenir Fatma abla, evde alırım duşumu!” dedi. “Tamam, ama yarın erkenden gel de şu eşyaları yerlerine çekelim, böyle dağınık mı duracak ortalık?” dedim. “Herhalde gelirim, tadın damağımda kaldı!” dedi, sonra da dudaklarımdan öpüp gitti. Genç ve azgın biri tarafından sikilmekten perişan olmuştum, koltuğa kendimi attığım gibi uyumuşum. Ertesi günü Hayri söz verdiği gibi sabah erkenden geldi odayı toplamak için. Ama sikişmekten başka birşey yapmadık, üç günde zor bitirdik odayı toparlamayı… Onunla halen fırsat buldukça sikişiyoruz, ki fırsat çok, nasıl olsa kocam sürekli yola gidiyor

Kız arkadaşıma üç posta

Selamlar, ben Halit, 38 yaşında, Kazakistan’da inşaat mühendisi olarak çalışan biriyim. Bizim şantiyenin gazinosunda çay işlerine bakan Aycan isminde Kazak bir kız vardı. Birgün bana çay getirdi. Getirdiği çay fincanının altına koyduğu peçeteye cep telefonunu ve hemen aramamı yazmış. Çaktırmadan peçeteyi aldım. Bir müddet sonra dışarı çıkıp aradım. Benden çok hoşlandığını ve benimle olmak istediğini açıkça söyledi. Heyecandan ne diyeceğimi bilemedim. Heyecanım yatışınca, bu gece odama gelmesini söyledim. Şantiyede kaldığımız odalar her türlü konfora sahip ve tek kişilikti. Yine de ilk başta yakalanırız korkusu vardı, ama kalkmış yarak kadı dinlemez derler. Aycan odama gelmeyi kabul etti. Ben hemen odama geçip hazırlık yaptım, tabi içki masası falan kurdum. Beklemeye başladım. Aycan saat 22:30 gibi geldi. Hemen içeri aldım ve kapıyı kilitledikten sonra dudaklarına yapıştım. Biraz öpüştükten sonra yatağın üzerine oturup, masayı da yatağa yakın çektik, ben içkileri doldurdum. İçmeye başladık. Ama inanın rüya gibiydi. Odaya bayan alınması yasaktı, ama odamda sikilesi bir kız duruyordu. Yarın çalışma olmadığı için, kafamda sabaha kadar sikişiriz diye plan yapmıştım. Votka’larımızı içerken öpüşmeler ve okşamalar devam ediyordu. Beni uzun süredir arzuladığını söyledi, parfümümden çok etkileniyormuş. Yalan yok, ben ona karşı böyle şeyler düşünmüyordum. Yine de, “Ben de seni çok istiyordum, ama sana açılamadım!” dedim. Birkaç kelimede bir dudaklarımız birleşiyordu. Ve sonunda yatağa uzandık, deli gibi sevişmeye başladık. Aynı anda da soyunmaya çalışıyorduk. Ve sonunda Aycan’ın daracık kot pantolonunu ve mincik külodunu çıkararak, odama geldiğinden beri merak ettiğim amını görür görmez emmeye başladım. Dilimle ve dudaklarımla yapmadığım kalmadı, amı olabildiğince sulanmış ve yarak bekliyordu. Ama ben her anın tadını çıkarmak istercesine, amını yalamaya, emmeye devam ediyordum. Sebebi ise yapım biraz farklıdır, ön sevişme süresini uzattığımda boşalmamı geciktirebiliyordum. Amacım doyasıya sikişmek olduğundan, amını emerken Aycan’ı çıldırtıyordum. Sonunda, “Hadi sik beni!” demesiyle, ben sikimi ağzına verdim ve bir müddet sakso yaptırdıktan sonra amına sokmaya başladım. Derken ilk başlarda yavaş olan tempomuz gitgide artarak köküne kadar sokup çıkarma şeklinde hızlanmıştı. Defalarca orgazm edip boşalttım Aycan’ı ve domaltarak sikmek istediğimi söyledim. Aycan anında domalarak amını ve götünü adeta bana sunmuştu. Bir müddet bu pozisyonda amından sikiştikten sonra, kendini yavaş yavaş yüzüstü yatağa yapıştırdı. Ben içinden çıkarmadan amını sikmeye devam ediyordum. Bu pozisyonu çok severim. Adeta onu ezerek sikiyordum. Arada boşalacağımı hissettiğimde amının içinde hareketsiz kalarak, boynunu, ensesini ve omuzbaşlarını öperek boşalmamı geciktirmeye çalışıyordum. Aycan hiçbir şey konuşmadan, eliyle sikimi tutarak amından çıkarıp göt deliğine sürtmesi ile, götten de sikilmek istediği sinyalini vermişti. Götüne biraz yüklendim, ama baktım girmeyecek, “İstiyormusun?” diye sordum. “Evet, götümden de sik beni!” dedi. Ben üzerinden kalkarak, kalçalarını ayırdım ve iyice ortaya çıkan göt deliğini yalamaya başladım. Dilimle göt deliğine bastırınca çıldırıyordu. Göt deliğne bolca tükürük bırakarak doğruldum ve pozisyonu aldım. Sikim fazla büyük olmadığı için, sikimin kafasını göt deliğine dayayıp bastırmamla yavaş yavaş girmeye başladım. Sikimin yarısı girince yüklendim ve tamamını geçirdim. Ellerimi göğüslerinin yanlarından geçirerek omuzlarını alttan kavradım, dizlerimle bacaklarını ayırarak, Aycan’ın fazla sikilmemiş götünün derinliklerine pompalıyordum. Vücut ağırlığımdan rahatsız olsa gerek, kendisi domalmak istedi. Ve domalmış vaziyette, bir amına, bir götüne sokup çıkarıyordum. Yaklaşık 1 saat böyle sikiştik. Bir sigara içimi ara verdikten sonra, bacaklarını omuzuma alıp tekrar amından sikmeye başladım. Yan odadan duyulmasın diye fazla ses te çıkaramıyorduk. Bacakları omzumda iken yine götten sikmeye başladım ve yarım saat böyle siktikten sonra, götünden çıkarmadan içine boşaldım. Banyoda temizlendikten sonra tekrar içkiye devam ettik. Sanırım 2 saat böyle geçti ve yine birbirimizi okşamaya başlayarak, sikimi ağzına almasıyla dimdik oldu. Denemedik pozisyon bırakmadan çılgınca 1 saat sikiştik. Onun boşalacağı anı bekleyerek, ben de kendimi ayarladım ve beraberce boşaldık. Bu kez yıkanmadan o şekilde uyuyup kalmışız. Sabah uyandığımızda, Aycan kimseye görünmeden odamdan çıkarak kendi odasına gitti. Öğleden sonra şehire gidip, günlük bir ev tutarak orada sikişmek için plan yapmıştık. Şehirde buluştuk, ama yanında bir kız arkadaşı vardı. Tanıştırdı, adı Sonya imiş. Marketten yiyecek içecek aldıktan sonra, Sonya’nın sahibini tanıdığı bir evi kiraladık. Yine masa kurarak, üçümüz de Votka içmeye başladık. Benimki içerde meyva falan hazırlarken, Sonya ile sohbete başlamıştık. Sonya da istekli görünüyordu ve sözde eve girdikten sonra kendisinin gideceğini söylemiş olmasına rağmen, üçümüz içmeye devam ediyorduk. Bu tür ülkelerine gidenler varsa bilirler, bizdeki gibi 3 oda 1 salon ev pek yoktur. Sadece salon, mutfak ve banyo şeklinde bir evdeydik. Hava kararmaya başlamış ve aldığımız içkiler bitmişti. Üstelik Sonya da bu saatten sonra kendi evine gidemeyeceğini söylemişti. Ben boş şişelerden birini alarak, “Şişe çevirmece oynayalım, şişe kimi gösterirse soyunsun!” diye bir teklif yaptım. Bunu kabul etmediler tabi. Biraz daha oturup sohbet ettikten sonra, Sonya, “Biz Aycan’la yatakta yatalım, sen koltukta yat!” dedi. Ben de, “Tamam, siz rahat edin yeter ki!” dedim. Amacım ikisinin yatağa geçmesinden sonra ben de yatağa girecektim. Sonunda lambayı söndürerek, herkes elbisesini çıkarıp, yatacağımız yerlere geçtik. Onlar yatakta yatarlarken, ben koltukta sadece külotla uzandım. Az sonra lafla sataşmalar başladı. Bana, “Sakın ha yanımıza gelme, koltukta uyu!” derlerken, aslında (Gel aramıza, bizi sik!) imasını yapıyorlardı. Ben bir anda koltuktan kalkıp külodumu çıkardım, aralarına daldım, “Bu evi sikişmek için kiraladık, hatırlatayım!” dedim ve benimkinin dudaklarına yapıştım. Aycan’ı öperken, bir elimle de Sonya’nın külotu üzerinden amını okşamaya çalışıyordum. O ise surekli elimi tutmakla beni engellemeye çalışıyordu. Ben, benim kızın külotunu da çıkararak amını yalamaya başladım. Aycan’ın inlemelerini duyunca, Sonya doğruldu ve “Ne yapıyorsunuz?” dedi. Ben de, “Aycan’ın amını yalıyorum!” dedim. Sonya, “Ayıp ayıp!” dedi. Ben ise, “Biraz sonra senin de amını yalayacağım!” diyerek, benimkinin amına yerleştirdim sikimi ve gidip gelmeye başladım… Sonya, “Utanmazlar sizi!” diyerek arkasını döndü yattı ve üzerine battaniyeyi çekti. Ben ise Aycan’ı sikerken, battaniye üzerinden Sonya’nın götünü okşuyordum. Sonya artık tepki vermiyor ve tahminim o da kendi amını okşuyordu. Benimkini biraz siktikten sonra, Sonya’nın battaniyesini açarak daldım ona. Sonya ilk başta, “Dur, yapma!” falan dese de, dudaklarım amını emmeye başlayınca tamamen kendini bıraktı. Amını emerken parmağımı göt deliğine sokmak istedim, ancak sokturmadı. Sonunda Sonya’nın bacaklarını yukarı dikerek amından sikmeye başladım, sonra da domaltarak sikmeye devam ettim. Ve yine göt deliğine parmak sokmak istedimse de sokturmadı, “Bunu yapma!” dedi. Ben ise, “Ne var sanki, senin de götünü sikmek istiyorum!” dedim. “Sen Aycan’ın götünü sik!” dedi. Ben de, “Sikeceğim zaten!” dedim, inanmadı. Aycan’a, “Hadi domal!” dedim. Aycan domalınca, geçirdim götten… Sonya kalktı hemen yataktan, telefonunu alarak bayağı bir resimlerimizi çekti, ben Aycan’ı hem amından, hem götünden sikerken. Bize komutlar vererek, poz ayarlayıp, resim çekmeye devam etti. Sonrasında Sonya’ya, “Sıra sende!” diyerek domalmasını istedim. Domaldı, ancak, “Sadece amımdan sik!” diye inat etti. Bunların ikisini sabaha kadar siktim. Ama derler ya, kaçan balık büyük olur, Sonya’yı götten sikemedim, halen içime dert oldu. Şu an Kazakistan’ın başka bir şehrindeyim, orada olsam Sonya’yı da mutlaka götten sikerdim, hep onun hayalini kuruyorum.
Selam, ben Sema, şu anda 50 yaşındayım. Kamudan emekli olmuştum. Evde çok sıkılıyordum, ki eve bir bilgisayar aldım, internet bağlattım. İnternette gezerken bu sayfayı görünce, ben de yazayım dedim. Evet, ozaman 45 yaşına gelmiştim, ama halen bakireydim. Elime hiç bir erkek eli değmemişti o güne kadar. İsteyenlerim olmuştu, ama kısmet olmadı işte. Günler geciyordu, ama çok mutsuzdum. Yalnızdım. Ama hep merak içindeydim. Nasıl bir şey bu seks diye düşünürken, porno videolarını seyrettim, bu tip seks hikayeleri okudum. Ne olursa olsun mutlaka bir erkekle yatmak istedim. Bu dünyadan giderken hiç bir şey görmeden gitmek istemedim. Sonra internetten biriyle tanıştım, adı Kazım, o da yalnız bir beymiş. Belirli bir süre Chat yaptıktan sonra Ankara’da buluşmaya karar verdik. Ankara’da bir otelde buluştuk bununla. Çok kibar bir beydi. Otele yerleştik, indik aşağı, akşam yemeğimizi yedik. Kendisiyle uzun zamandır MSN’de konuşuyorduk, zaten evlenecektik. Evlenmesem bile onunla olmak istiyordum. Başıma ne gelirse gelsin, umurumda değildi… Yemekten sonra odamıza çekildik. Kazım valizinden bir şişe şarap çıkardı ve “İki kadeh içelim mi?” dedi. “Olur!” dedim, ama içki ile fazla aram yoktu benim. Karşılıklı oturup içkilerimizi yudumladık. Kazım, benim daha hiç bir erkekle beraber olmadığımı, bakire olduğumu biliyordu. Yine sordu, “Gerçekten bakiremisin?” diye. “Evet!” dedim. “O zaman bu gece bizim gerdek gecemiz olsun aşkım!” dedi. Güldüm. Başka birşey demeden kendine çekti beni, öptü. Elimdeki kadehi sehpanın üstüne koydu ve elini bacaklarımın arasına soktu. “Benim için mi bekledin bu zamana kadar?” dedi, sonra elini külodumun üstünde gezdirdi. Tepkimi bekliyordu. Bacaklarımı araladım o an, ben de istiyordum onu çünkü. Beni ayağa kaldırdı. Askılı elbisemi çıkarttı ve beni yatağa yatırdı. Ayakkabılarımı çıkarttı. Südyen külot yatıyordum yatakta. O da küloduna kadar soyundu ve yanıma yattı. Sıkıca sarıldı bana. Kulağıma, “Birazdan benim karım olacaksın, hazırmısın?” dedi. “Evet!” dedim kısık bir sesle. Yavaşca ellerini vücudumda gezdiriyordu. Boynumu öpüyor, kokumu içine çekiyor, “Mis gibisin!” diyordu. Göğüslerimi südyenimden çıkartmıştı, öpüyor, emiyor, okşuyor, kokluyordu. Sonra yavaş yavaş aşağıya doğru indi. Külodumu aralayıp amıma baktı, “Çok güzel amın var, bembeyaz!” dedi. Bir anda külodumu çıkarttı. Amımı okşamaya başladı, öptü, yaladı biraz. Bacaklarımı aralayıp, amımı öyle bir yalıyordu ki, resmen eriyordum. Sonra parmaklarıyla amımın dukaklarını ayırdı, dilini amımın deliğnden içeri soktu. Amımı, kasıklarımı yalıyor, baş parmağını da götümün deliğine sokuyordu. Ne olduğunu anlamıyordum, ama çok hoşuma gidiyordu. Sarsıla sarsıla orgazm olup boşalıyordum. Bacaklarımı karnıma kadar çektim, titriyordum. “Korkma!” dedi, sonra kalktı, bir kadeh şarap daha doldurdu bana, onu da içirdi eliyle. “Daha da rahatla!” dedi. Sonra kendi külodunu çıkarttı, yarağını direk ağzıma soktu, “Em, yala!” dedi. Dediğini yaptım. Hoşuna gidiyordu, ama az sonra çok acemi olduğumu söyleyip, Laptopunu çıkardı ve porno film açtı, “Buna bak öğren!” dedi. Ben de onlar gibi yapmaya başladım. “Ohhh, süpersin! Çabuk öğreniyorsun!” diyordu. Ne oldu anlamadım, birden bire boşaldı ağzıma. Mahçup olmamak için yuttum hepsini. “Güzelll, boşa gitmedi!” dedi. Yarağını biraz daha yalattıktan sonra, gitti bir kadeh şarap daha doldurdu getirdi ve “Hadi bir kadeh daha iç!” dedi. “İçmeyim, yeterli bu kadar!” dedimse de, “Hatırım için lütfen!” dedi. O getirdiği kadehi de içtim. Ama o son kadehin içine ne attıysa, içtikten bir müddet sonra içimde alevler yükselmeye başladı, gözlerim kısıldı. Yanıyordu içim. Felç olmuş gibiydim, kımıldayamıyordum. Bunu farketti ve telefonunu aldı, birini aradı, “Hadi gel!” dedi, kapadı. Birkaç dakika sonra, 17-18 yaşlarında bir genç geldi odaya. Ben çıplak yatıyorum, ama kımıldamaya halim yoktu. Genci bana göstererek, “Bu benim üvey oğlum Şakir, bunun annesi 2 sene önce vefat etti!” dedi. Ona da, “Oğlum bak, bu da yeni annen!” dedi. Şakir’de bir gariplik vardı, davranışları normal değildi, sanki zekası gelişmemişti. “Hadi oğlum, sev yeni anneni!” dedi. Şakir deli gibi üstüme geldi, zekadan yoksundu zavallı, beni sevmeye başladı. Göğüslerimi emiyor, öpüyordu, her yerimi yalıyordu. Kazım da oturduğu yerden Şakir’e ne yapmasını gerektiğini söylüyordu. Sonunda Şakir’e, “Hadi artık gir amına, bak ne güzel amcık!” dedi. Şakir’in sikini tutup kendi eliyle amıma soktu… Şakir üstümde gidip geliyordu, ama sikini hiç hissetmiyordum. Birkaç gidip gelmeden sonra amıma boşaldı Şakir, yığıldı kaldı üstüme. Kazım, “Çekil!” dedi Şakir’e. Baktı amcığıma, kan falan yoktu. “Kaltak karı, hani bakireydin?” diyerek bana bir tokat attı. Cevap veremiyordum, kurbanlık mal gibi yatıyordum. Sonra kendi yarağını soktu amcığıma. Çok sinirliydi, vahşice sikmeye başladı beni. Canım yanıyordu, acıdan kıvranıyordum altında. Amımı deli gibi sikerken göğüs uçlarımı koparacakmış gibi emiyor, ısırıyordu. 15-20 dakika vahşice siktikten sonra o da boşaldı içime. Üzerimden çekildiğinde yarağı dölle karışık kana bulanmıştı. Gördü ki amımdan kan gelmişti, Şakir’e bağırmaya başladı, “Tühh sana geri zekalı, bir kadını bozamadın!” diye. Sonra beni kaldırdı, kucağına alıp banyoya götürdü, küvete yatırıp yıkadı, temizledi beni. Kurulayıp geri getirdi yatağa yatırdı. Bir yanıma Kazım, bir yanıma da Şakir yattı. Biri bir göğsümü emiyor, diğeri de diğer göğsümü emiyordu. Anlaşılan gece daha bitmemişti. Sersem gibiydim. Kazım, “Aşkım, karıcığım, artık bizimsin sen, seni bırakmayız!” diyordu. Şakir ise sürekli, “Am, am, am, am!” diyordu. Kazım da, “İyi tamam anladık gerizekalı, am, am! Hadi yala o zaman!” dedi. Şakir hemen bacaklarımın arasında yerini aldı, amımı öpüyor, yalıyor, “Güzel am, çok güzel am!” diyordu. Kazım ise çoktan yarağını ağzıma vermişti bile, “Em karıcığım, yala hadi, doyuralım seni, 45 senenin acısını çıkartalım!” diyordu. Ben yaladıkça da, “Çılgın sevgilim, karım benim, kahpem!” diyordu… Sonra Şakir’e seslendi, “Gel lan buraya!” diye. Şakir geldi, yer değiştirdiler. Şakir sikini ağzıma verdi, Kazım geçti bacak arama ve amımı sikmeye başladı. Şakir garip garip sesler çıkartıyordu, siki kalkık haldeyken bile küçüktü, ağzımda kayboluyordu. Bu arada Kazım beni sikmeye devam ediyordu. Şakir, “Ben de, ben de!” demeye başladığında, Kazım, “Bekle biraz, az kaldı!” diyerek, amımda birkaç kez daha gidip geldi ve içime döllerini fışkırttı. Sonra çekildi, Şakir geçti, amımı sikmeye başladı. Ben sanki felç olmuştum, hiç tepki veremiyordum. Şakir yine hemen boşaldı ve kalktı, tuvalete gitti. İkisi de boşalmıştı, ama ben halen alev alev yanıyordum. Amım fırın gibi yanıyordu… Kazım biraz yanımda yattıktan sonra, amıma elleyip, “Karıcığım amın halen yanıyor değil mi? Hiç merak etme, yangınını şimdi söndürürüm senin!” dedi ve kalktı, minibardan, bir kalıp buz getirdi. “Şimdi alevi gidecek!” diyerek buzları amıma sokmaya başladı. Buzlar iyi gelmişti bana. Yattığı yerden buzları teker teker amımın içine sokuyor, sonra da emiyordu habire. Bu arada Şakir çoktan uyumuştu bile. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum, ama benim de içim geçmişti artık. Ben de uyumuşum. Ertesi gün bir uyandım, ben ortalarında, üçümüz de çırılçıplak yatıyoruz. Demek ki dün yaşananlar rüya değildi. Ne düşüneceğimi bilemeden kalktım, banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım. Kazım da uyanmış, arkamdan geldi banyoya, “Karıcığım günaydın, hemen yıkanıp çıkalım, sana hediyeler alacağım!” dedi, sonra Şakir’e bağırdı, “Hadi kalk lan artık, öğlen oldu!” diye. Yıkandık çıktık, sonra güzel bir kahvaltı yaptık. Daha sonra alışverişe gittik, bana harika şeyler alıyordu. Demek ki Kazım zengindi. Şakir’e de bakıyordu, onun isteklerini yerine getiriyordu. Alışveriş turumuz bitince, “Bana kızdın mı karıcığım dün gece için?” dedi sonunda. İşin doğrusu kızmamıştım. Benim 45 yıllık hayatımda bir kez bile erkek eli değmemişken, o gece, biri zeka yoksunu Şakir, biri de Kazım olmak üzere, iki kişi sikmişti beni. Hayır evlenmedik Kazımla, ama halen beraberiz. Şakir’e de alıştım artık. Kazım yurtdışına çıktığında Şakir’i bırakıyor yanıma, onunla zevk dolu dakikalar yaşıyoruz. Bazen de Webcamdan Kazım bizi izliyor ve 31 çekerek boşalıyor. Ama geldiğinde acısını fazla fazla çıkartıyor. Evet, şimdi 50 yaşındayım ve doyasıya seksi yaşıyorum. Şakir de iyice öğrendi sikişmeyi, ikisi de çatır çatır sikiyorlar beni, çok mutluyum

Kendimi tecavüz ettirdim

Merhaba ben Neşe, 31 yaşında, dul bir kadınım. Şu anda annemlerle beraber kalıyorum. Kocamdan boşanalı 2 sene oldu. 2 senedir hiç kimseyle sikişmemiştim ve iyice de azmıştım. Kendi kendimi tatmin etmek de artık yetmiyordu. Mahallemizde (Deli demeyelim de) saf bir genç vardı, adı Kemal, 20 yaşlarında, annesiyle yaşıyordu. Maddi durumları bozuk olduğu için mahalleli yardım ederdi. Tabi biz de. Annem arada eve çağırır, yemek falan verirdi, elbise falan verirdi. Biz dört katlı bir apartmanın ikinci katında oturuyoruz. Binanın arkasında boş bir arsa var. Bir gün ben arka balkonda çamaşır asarken Kemal’i gördüm. Arsaya işiyordu, önü bana dönüktü ve yarrağını görebiliyordum. Ama öyle küçük müçük bir yarrak değildi, inik hali bile amıma soktuğum salatalıklar kadar vardı. Hemen mutfağa geçtim, pencerenin perdesini hafif aralayıp bakmaya başladım. Kemal işemesini bitirip, yarrağını salladı ve pantolonunun içine sokup gitti. Ama ben azmıştım, pencerenin dibinde amımı okşayarak orgazm olup boşaldım. Mastürbasyon yaparken de Kemal’e kendimi siktirme fikri geldi aklıma. Sonra, ya başkalarına söylerse falan diye düşünüp vazgeçtim bu fikirden. Aradan birkaç gün geçmiş, annemle babam köye gitmişlerdi. Evde yalnızdım. İrilerinden bir salatalık aldım, bilgisayarda porno açıp, çırılçıplak vaziyette oturdum. Tam amıma salatalığı sokmak üzereyken, Kemal’in şarkı söyleyerek evin önünden geçtiğini duydum. Aniden karar verdim ve (sütyen külot giymeden) üzerime eteğimi ve tişörtümü geçirip pencerede aldım soluğu. Sokakta Kemal’den başka kimse yoktu. Kemal’e seslendim, “Yukarı gel de, giyilecek birşeyler var, vereyim!” dedim. “Tamam!” diyerek geldi kapıya. İçeri çağırdım. İçeri girdiğinde, “Geç otur!” dedim. Üzeri falan çok pisti. “Üzerindeki pis şeylere bak, çıkart şunları!” dedim. Kemal bana baktı. “Ne bakıyorsun, çıkart, temiz birşeyler vereceğim!” dedim. Yanına gidip saçlarını elledim, “Ne zamandır banyo yapmıyorsun sen? Hemen üzerindekileri çıkart banyoya gir, seni güzelcene temizleyelim!” dedim. “Ama abla…” dedi. “Ne ablası? Şu pisliğine bak!” dedim. “Tamam.” diyerek soyunmaya başladı. Ben de şofbeni açıp geri yanına gittim. Soyunmuştu, ama külodunu çıkartmamıştı. “Onu da çıkart!” diyerek kızdım. “Tamam!” deyip külodunu çıkardığında, “Yuh Kemal, bu ne böyle?” dedim. “Ne abla?” dedi. Yarrağını gösterdim, “Çok büyükmüş lan yarrağın! Hem kıllar nekadar da uzamış!” dedim. Utanmış gibi hareketler yaptı. “Hadi banyoya!” dedim, önden gittim… Arkamdan banyoya geldi. Tabureyi duşun içine koydum ve “Otur!” dedim. Tabureye oturdu. Suyu açtım, güzelcene sabunladım bunu. Ama resmen siyah su akıyordu, o kadar pisti. Bit falan da vardır bunda diye düşünmeye başladım. Ama işi buraya kadar getirmiştim ve vazgeçmeye niyetim yoktu. Vücudunun ön kısmını sabunlamaya başladığımda, Kemal eliyle yarrağını kapatıyordu. “Çek elini!” dedim. Elini çektiğinde yarrağındaki kılları daha net gördüm, resmen orman olmuştu. “Bunlar ne böyle?” dediğimde, Kemal birşey diyemedi. Sonra yarrağını elime alıp güzelcene sabunladım. Yarrağı hareketlenmeye başlamış, git gide kalkıyordu. Bacaklarını, ayaklarını falan da sabunladıktan sonra, bunu bol su ile duruladım. Vücudu temizlenmişti. Sonra saçlarını üç defa yıkadım. İyice baktım, bit falan gözükmüyordu… “Sıra geldi ormana!” dedim. Babamın traş olurken kullandığı köpüğü sıktım yarrağındaki kıllara. Sonra da, “Senin yüzünden ben de ıslandım, şu üstüme başıma bak!” diyerek, eteğimi ve tişörtümü çıkardım, karşısında çırılçıplak kaldım. Kemal’in yarrağı da iyice kalkmış, kütük gibi birşey olmuştu, boyu bileğim kadar vardı. Permatiği alıp, yarrağını tuttum, uzamış kılları güzelce traş ettim ve suyla temizledim. Yarrağı şimdi tam yalanacak kıvama gelmişti. Yarrağını tutarak, “Kemal, bak burda yapacaklarımızı kimseye söylemeyeceksin, tamam mı?” dedim. “Tamam abla.” diye kafa salladı. Ayağa kalkmasını söyledim. Ayağa kalktı, ben de önünde diz çöküp yarrağını yalamaya başladım. Yarağının kafasına öpücük falan kondurdum, yarağının gövdesini, taşaklarını yaladım. Bir yandan elimle sıvazlarken, bir yandanda ağzıma sokmaya başladım yarağını… Bir müddet sonra Kemal kafamı sıkıca tutup, yarrağını gırtlağıma kadar dayadı ve kasılarak boşalmaya başladı. Ben ne olduğunu anlayamadan dölleri mideme inmeye başladı. Hemen kafamı geri çekip, “Ne yaptın sen?” diye bağırdım. Ama o yarrağını sıvazlayıp duruyor, halen boşalıyordu. Ağzım yüzüm, göğüslerim, hertarafım döl olmuştu. Hemen duşu açtım, vücudumdaki dölleri temizledim. Bu arada Kemal’in de boşalması bitmiş, tabureye oturmuştu. “Neyse, olan oldu…” diyerek ağzımı da çalkaladım. Sonra Kemal’in yarrağını elime alıp, su tuttum ve güzelce temizledim. Kurulanıp banyodan çıktık. Elinden tutarak odama götürdüm… Yatağa yattım ve amımı göstererek, “Yala!” dedim. Bacaklarımın arasına girerek yalamaya başladı. Öyle güzel yalıyordu ki anlatamam. 10-15 dakika kadar yaladı ve ben kasıla kasıla orgazm olup boşaldım. Kemal amımdan akan suları bile iştahla yalıyordu. “Tamam, bukadar yeter!” diyerek kalktım. Kemal’i sırtüstü yatırdım ve yarrağını yalamaya başladım. Yarrağı iri bir patlıcan gibi olmuştu. Sonra doğrulup, yatağın üstünde ayağa dikildim ve yarrağının üzerine çömeldim. Elimle yarrağını tutup amımın deliğine yerleştirdim ve oturmaya başladım. Ama yarağının kafasını bile almakta zorlanıyordum. Alıştıra alıştıra aldım ve geri kalanını da almaya başladım. Yarağı amıma girerken canım yanıyordu, ama devam ettim. Hepsi girince, yavaş yavaş oturup kalkmaya başladım. Tam zevk almaya başladığım sırada, alttan Kemal’in yüklenmesiyle olduğum yerde zıpladım. “Öyle yüklenme Kemal, yarrağın çok kalın!” dedim. “Tamam.” dedi. Tekrar çömelip amıma aldım ve oturup kalkmaya başladım. İyice zevke geldim ve üzerinden kalktım, onu da kaldırıp önünde domaldım. Arkama geçmesini istedim. Arkama geçip yarrağını amıma dayadı ve içime girdi. Başta yavaş yavaş sokup çıkarıyordu, daha sonra belimden sıkıca tutup, seri bir şekilde sikmeye başladı. Ben artık acıdan mı, zevkten mi bilmiyorum, nefes bile alamıyordum. Çarşafı parçalaycakmışım gibi çekiştiriyor, yastığı ısırıyordum. O anda tekrar orgazm olup boşalmaya başladım. Ama Kemal halen hızla amıma sokup çıkarıyor, taşakları amımın dudaklarına çarpıyordu. “Tamam, dur biraz!” dedim. Kemal durdu, ben de yarrağını amımdan çıkarıp ona döndüm, sırtüstü yatıp, bacaklarımı iki yana açtım, “Hadi devam et, sok amıma!” dedim. Kemal de yarrağını amıma yerleştirip soktu ve gidip gelmeye başladı… Az sonra ben tekrar inlemeye başlamıştım. Kemal ise gitgide hızlanıyordu. Bacaklarımı beline doladım. Hızlandıkça hızlandı. Ben bir kez daha boşalmaya başladığım sırada, Kemal’in de inleyerek içime boşaldığını hissettim. O anki aldığım zevkten (Dışarı boşal!) bile diyememiştim. Bütün döllerini içime boşalttı ve üzerime yığılıp kaldı. Bir müddet üzerimde öylece yattı, yarrağı içimdeydi. “Hadi kalk Kemal!” dedim. Amımdan yarrağını çıkardı ve yanıma uzandı. Yarrağı halen kazık gibiydi. Hemen kalkıp banyoya gittim ve amımdaki döllerini çıkartmaya çalıştım. Odama döndüğümde, Kemal yatmış, yarrağını sıvazlıyordu. Dayanamayıp tekrar yarrağını yalamaya başladım… O gün 3 sefer daha sikti beni. Kemal saf falandı, ama yarrağının müptelası olmuştum. Annemlerin her köye gidişlerinde kendimi ona siktirmeye devam ettim. Kimseye de birşey söylemedi. Artık Kemal benim erkeğim oldu, ona siktirmeden duramıyorum

Kocamı çalışan gençle aldattım

Merhaba. Adım Ecem, 26 yaşındayım ve evliyim. Oldukça alımlı bir kadınım, 1.70 boyunda, 60 kg ağırlığındayım. Kocam her konuda sadece kendini düşünen birisidir, sekste de öyle, hemen boşalır, döner arkasını yatar uyur. 5 yıldır evliyiz, ama kocam bana ne bir ilgi gösterir, ne de doğru dürüst bir seks hayatımız var. Anlayacağınız çok monoton bir hayat geçiriyordum. Herneyse, bundan 2 sene önce kocamla Antalya’ya tatile gittik. Otelde o bensiz eğleniyor, yüzüyor, ben onsuz yüzüyorum, kafama göre takılıyorum. Yakışıklı erkek görünce dayanamam, hemen bakarım, baştan aşağıya süzerim. Onlar da bana bakar. Tatilimizin 3. gününde otelin kuaförüne gittim. Kuaförde Dövme de yapıyorlardı. Orda çalışan genç çok yakışıklıydı. Ayak bileğime dövme yaptırmak istediğimi söyledim. Genç, “Yoğunum, beklermisin?” dedi. “Tabi, acelem yok!” dedim. O iş yaparken sürekli onu izliyordum. Hareketleri, konuşması ve mimikleri çok hoşuma gitmişti. Onu süzdüğümü farketti ve gülümsedi. Daha sonra işi bitince, “Gelin, buyrun!” dedi. Yanına gittiğimde, “Ben Emre!” dedi, elini uzattı. Ne zamandır ordaydım ve kimseye elini uzatıp adını söylememişti “Ben de Ecem!” dedim. “Buyrun oturun!” dedi. Sandalyeye oturdum, o ise tabureye. Bana bir katalog verdi gitti, yaptıracağım Dövmeyi seçmem için. Ben yaptıracağım Dövmeyi seçerken yanıma geldi, “Yunus balığı yapabilirim size, ne dersiniz?” dedi. Ben de çok bunalmıştım zaten, seçememiştim birtürlü, “Güzel olur, tamam!” dedim ve içeri geçtik. İçerde kimse yoktu. Bana sorular soruyordu, bilirsinz kuaförleri meraklı olurlar. “Evlimisin?” dedi. Yüzüğüme bakarak güldüm, parmağımı gösterdim. “O yanındaki beyaz saçlı kocan mı?” dedi. Kocam benden 10 yaş büyük ve saçları gridir. “Evet!” dedim. “Beni yanlış anlama ama, hiç yakışmıyorsunuz!” dedi. Şaşırdım. “Olabilir, kocam çok iyi bir insandır, iyiki onunla evlenmişim!” dedim. Oysa herzaman şikayet ederim, neden bu adamla evlendim diye, ama orda öyle dedim. Ve sorular devam ediyordu… Sonra dizine havlu koydu, “Ayağını koy üstüne!” dedi. Ayağımı koydum dizinin üstüne. Ayağımı tuttuğunda içim çok kötü oldu. Ayağıma baktı, okşar gibi elini sürdü, bana baktı ve gülümseyerek, “Çok güzel ayakların, tırnakların ve ojelerin var!” dedi. “Teşekkür ederim!” dedim. Ayağımı kaldırıp öptüğünde çok şaşırdım. Sonra ayağımı indirdi ve yarağının üstüne koydu. İçimden bu ne cesaret dedim, ama sesim de çıkmıyordu. Bana, “Çok güzelsin! Çok seksisin!” falan diye iltifatlar ediyordu, ki o sıra müşterileri geldi. Ayağa kalkamadı, çünkü yarağı kalkmıştı. Ben güldüm. “Şu an işim var, pardon…” dedi müşterileri gönderdi. “Neden gönderdin, baksaydın müşterilerine?” dedim. Bana kalkmış yarağını göstererek, “Onu çok etkiledin seksi kadın, o yüzden kalkamadım!” dedi. Ben yine güldüm. Neyse, yaptığı Dövme bitmişti. “1 saat sonra yıkanacak, 1 saat sonra gel yıkayayım!” dedi. Saate baktım, saat 24:00’ü geçiyordu, “Gelemem, geç oldu, kocam uyumuştur, ben kendim yıkarım…” dedim. Ama o kendinden emin bir şekilde, “Bekleyeceğim Ecem, 1 saat sonra ben yıkamak istiyorum!” dedi. Çok hoşuma gitti bana böyle konuşması. Kocam bana hiç böyle konuşmazdı, pısırıktı. Oysa ben sert ve ukala erkeklere bayılırım. Erkek dediğin maço olacak, dediğim dedik olacak, yönetecek kadınını. Benim kocam bunu yapamıyordu. Ama yine de onu aldatmak aklıma bile gelmezdi… Dövmenin parasını verip, teşekkür ettim ve çıktım ordan. Odamıza gittim. Kocam çoktan yatmış uyumuştu. Nerde kaldığım, ne yaptığım adamın hiç umrunda bile değildi. Odanın içinde biraz gezeledim, vakit geçirdim, 1 saatin geçmesini bekledim. Ayağımı yıkayıp yatacaktım. Ama son anda, bir anlık bir dürtüyle çıktım odadan ve Emre’nin yanına gittim. Beni görünce güldü ve “Gel bakalım ayağın nasıl oldu, yıkayalım!” dedi. Kuaförde yıkamak için yer vardı. “Burda mı yıkamamı istersin, odada mı?” dedi. Bir anda, “Odada!” dedim. “Tamam küçük hanım, gel bakalım!” dedi ve üst kata çıktık, direk banyoya girdik. Üzerimde mini kot etek vardı, gözlerimin içine bakarak bana yapıştı ve eteğimin düğmesini çözdü. Okadar tatlıydı ki mimikleri, beni deli ediyordu. Ayaklarıma eğildi ve yıkamaya başladı. Öyle güzel, okşayarak yıkıyordu ki ayağımı, sanki içime sokuyordu parmağını, öylesine zevk alıyordum. Sonra kalktı ve “Tamam çok güzel oldu, bak!” dedi. “Teşekkür ederim, çok beğendim!” dedim. “Başka yerine, mesela kalçana da dövme yapmamı istermisin?” dedi. “Delisin sen!” dedim güldüm. Saçımdan tuttu ve beni önünde çöktürdü, fermuarını indirdi, yarağını çıkardı yalamam için. Aldım elime yarağını, okşadım önce, taşaklarını ve yarağının başını yaladım. Kocamınkini de yaladığım için tecrübeliyimdir… Sonra beni ayağa kaldırdı ve üstümü çıkardı. Ardından kendisi de soyundu. Çıplaktık ikimiz de. Duvara yasladı beni ve öpüştük. “Seni bu gece bırakmayacağım, seksi kadınım!” dedi. Deli oldum bu lafa ve şehvetli bir şekilde öptüm onu. Sonra elinden tutup yatağa götürdüm ve “Bu gece seninim, ne istersen yap!” dedim. Beni yatağa yatırıp, amımı yaladı delice, beni orgazm edene kadar. Sonra “Domal!” dedi. Domaldım. Götüme tükürdü ve yarağını birden sokmak istediğinde bağırdım. Bana, “Sus! Kölemsin, ben ne istersem o olur!” dedi. Ben, “Yapma, çok acıyor!” dedim. “Kocan hiç mi sikmedi bu götü?” dedi. “O amımı doğru düzgün sikemiyor ki, götümü siksin!” dedim. Güldü, “Tamam!” dedi, amıma girdi. Yarım saatten fazla sikti amımı. Sonra parmak sokarak götümü alıştırdı ve götüme de girdi. Yoktu böyle bir zevk. Boşalacağı zaman götümden çıktı ve sırtıma boşaldı. Dölleri taa enseme, saçlarıma kadar geldi. Banyoya girdik, yıkadı beni, saçlarımı. İtiraf etti, beni ilk gördüğünde bana aşık olmuştu, bırakmak istemiyordu. Doğrusu ben de ona aşık olmuştum. Onunla tenlerimiz, espiri anlayışımız falan, herşeyimiz okadar güzel uymuştu ki, birbirimizden vazgeçmek çok zordu. Onunla bir iki saatlik birlikteliğimizde, kocamın yapmadığı herşeyi yaptı bana. Kocam bunu kendi istedi, birkez bile benim saçımı okşamadı, birkez bile benimle güzel seks yaşamadı. Şuan 2 yıl oldu, Emre’yle halen görüşüyorum. O Antalya’da, ben İzmir’deyim. Aramızda mesafe var, ama okadar büyük sevgi, aşk oluştu ki, bırakamıyoruz birbirimizi. Kocamla boşanma aşamasına geldik, evde abim gibi olmuştu artık. Ne olursa olsun, sevmediğiniz sizi mutlu edemeyen bir insanın yanında daha fazla kalmayın, hayat çok kısa

Şirket işçisi çok sikici

Merhaba arkadaşlar ben Aslı, 18 yaşımda, uzun boylu, hafif balık etli, sarı saçlı, iri dudaklı bir kızım. Ailem varlıklıdır, babamın şirketi var. Özel koleji bitirdim, üniversiteye gideceğim kısmetse. Kolejde bir iki defada erkek arkadaşlarla öpüştüğüm olmuştu, fakat hoşlanmamıştım. Buna karşılık, kolejden arkadaşım olan Eda ile aramızda değişik türde bir yakınlaşma olmuştu. İkimiz de kız kıza öpüşmenin nasıl birşey olduğunu merak ediyorduk. Deneme amaçlı olarak öpüşmemiz, kız kıza sevişmeye dönüşmüş ve ben Eda’yla sevişmekten çok hoşlanmıştım. Yaklaşık bir yıldır da fırsat buldukça sevişiyoruz. Fakat bu anlatacağım olay daha başka. Bundan iki ay önce Sürücü Belgesi almak için müracaat etmiştim. Babamın şirketinde çalışmakta olan Cemil abi de, babamın talimatıyla bana araba sürmesini öğretmekle görevlendirilmişti. Cemil abiyi küçüklüğümden beri tanırım, 50-55 yaşlarında, kendi halinde, uzun boylu, yakışıklı biridir. İlk defa Cemil abiyle direksiyon çalışması yapacağım gün, yanımda Eda da vardı. Cemil abi yaklaşık bir saat kadar bana araba sürmesini gösterdikten sonra, “Bu günlük yeterli!” deyip, bizi eve bıraktı ve kendisi şirkete döndü. Apartmana doğru yürürken Eda, “Kız Aslı, ben bittim tükendim kızım!” deyince, “Ne oldu, neyin var?” dedim. Eda, “Hemen eve girelim!” diyordu. Fakat o arada dikkatimi çekti, Eda elindeki çantayı önüne koymuş acele acele yürüyordu. Asansöre binince önünden çantayı çekti ki, giydiği pantolonun bacak arası, yani amının olduğu yer resmen ıslanmıştı. “Kız bu ne hal?” dedim. Eda, “Cemil abi varya, işte onun kokusu ve tatlı konuşması, helede o boyu posu beni bitirdi Aslı! Siz önde araba sürmekle uğraşırken ben arkada amımı okşamaktan kaç defa boşaldım bilmiyorum!” demez mi. “Eda sen delisin kızım!” dedim. Eve girdik. Annem yoktu, babam zaten şirketteydi, yani ev boştu. Eda, “Ben acele bir duş alacağım!” deyip doğruca banyoya girdi. Ben de odama geçtim, kendimi yatağın üzerine attım, kendimi biraz yorgun hissediyordum. Yatakta uzanırken Eda’nın söylediklerini düşünüyordum. Cemil abiyi yıllardır tanırdım, ama hiçbir zaman ona o gözle bakmamıştım. O da bana hiç bir zaman kötü gözle bakmadığı gibi, hep bir baba şefkatiyle yaklaşırdı. Fakat Eda bunları söyledikten sonra düşünüyordum da, hakikaten Cemil abi çok yakışıklı ve sexy bir erkekti. Az sonra Eda banyodan çıkmış, bornozla geldi. Yanıma uzandı ve aklıma Cemil abiyi işlemeye devam etti, “Aslı kız, Cemil abi olgun, yakışıklı, karizmatik vede sevecen biri. Üstelik te nezaman istesen elinin altında. Ben olsam ne eder yapar onunla sevişirdim!” dedi. Tabi bunları söylerken de eli göğüslerimde geziniyor, göğüslerimi avuçlayıp, sıkıyor, okşuyordu. “Yapma Eda, annem aniden gelir falan, bizi böyle görürse hoş olmaz!” dedikçe, o beni daha çok tahrik ediyor, “Ohhh, şimdi senin bu memelerini Cemil abinin okşadığını hayal et!” diyordu. Ben, “Kızım yapma!” diyordum, ama Eda bornozunu çıkarıp çırılçıplak kaldı ve “Baksana Aslı, Cemil abiyi düşündükçe amım yeniden sulandı!” diyerek elimi tuttu ve ıslanmış amına götürüp koydu. Amı ateş gibiydi, “Eda kız sen yanıyorsun!” dediğim anda dudaklarıma yapıştı. Dilini ağzımın içine sokuyor, dilimi emiyordu. Beni de müthiş tahrik etmişti. “Kızım dur, annemi arayacağım!” deyip zorla altından kurtuldum. Anneme telefon ettim, ne zaman geleceğini sordum. Annem, “Ne oldu kızım, birşey mi var?” dedi. “Yok anne, evde Eda’yla birlikteyim. Seni evde görmeyince merak ettim sadece!” dedim. Annem, “Biraz işim var kızım, iki saate gelirim!” dedi. Telefonu kapatınca, “Şimdi oldu!” deyip, Eda’ya yumuldum. Edayla yaklaşık bir saaten fazla seviştik, 69 olup birbirimizi tatmin ettik. Sevişirken Eda, “Keşke şimdi Cemil abi de aramızda olsaydı da beni sikseydi!” diyordu. Eda böyle konuştukça benim de canım Cemil abiyi ister olmuştu. O günden sonra ben artık daha açık ve daha sexy şeyler giymeye ve direksiyon derslerinde Cemil abiye frikikler vermeye başladım. Fırsat buldukça ona daha çok sokuluyor, ona sürtünüyor, zaman zaman elimi onun elinin üstüne koyarak okşar gibi yapıyordum. Ama Cemil abi bana hiç pas vermiyordu. Günler böyle geçmiş ve sınav günüm yaklaşmıştı. Sınavdan bir gün önce Cemil abi sınav kağıdını bana uzattı, “Al bakalım, yarın sabah saat 08:00’de sınavda olacaksın! Hadi Aslı, geç bakalım direksiyona, bugün sana son defa göstereceğim!” dedi. Birlikte direksiyon sınavının yapılacağı yere gittik, son kez çalışmak için. Ogün bana ne olduysa çok heyacanlandım, söylediklerinin tam tersini yapıyordum. “Ne oldu Aslı? Neden yanlış yapıyorsun?” diyor, haklı olarak beni eleştiriyor, doğru olanı gösteriyordu. Ben birkaç hata daha yapınca, “Durdur arabayı, in aşağı! Sana ne oldu kızım? Çok iyi yaptığın şeyleri unutmuş gibisin!” dedi. Yerleri değiştirdik, ben ağlamaya başladım. Cemil abi, “Ne oldu kızım? Niye ağlıyorsun Aslı?” diyor, saçlarımı okşuyordu. Ben ağlayarak, “Yapamıyorum işte, yarın sınavı geçemeyeceğim!” dedim. Cemil abi başımı göğsüne doğru çekti, yasladı, “Ağlama kız, sen bu sınavı geçeceksin!” diyerek beni teselli ediyor, saçlarımı okşuyordu. Bir süre sora yatıştım, ağlamalarım kesilmişti. Cemil abi, “Kaldır başını, bana bak Aslı!” deyince başımı kaldırmamla birlikte dudak dudağa geldik. İşte o anda ne olduysa dudaklarımız birleşti. Öpüşüyorduk. Sıcacık dudakları dudaklarımı yakıyordu. Fakat birden beni itekledi ve “Ben ne yapıyorum, olmaz Aslı, özür dilerim!” dedi. Ben ona fırsat vermeden tekrar dudaklarına yumuldum. O kaçtıkça ben ısrar ettim. Sonra yumuşadı ve karşılık verdi. Şimdi yine çılgınca öpüşüyor, emişiyorduk. Aynı zamanda bir eli de memelerimi sıkıyor, okşuyor, beni çıldırtyordu. Birden korna sesiyle kendimize geldik, insalar ordan arbayla gelip geçiyor ve bizi öylece görüyorlardı. Cemil abi arabayı çalıştırdı, ordan uzaklaştık, tenha bir yerde durduk… Ben yiyişmeye devam edeceğimizi sanıyordum, dudaklarına yapıştım tekrar. Ama Cemil abi karşılık vermedi, “Aslı kendimize gelelim kızım, biz yanlış yapıyoruz!” dedi. O, “Olmaz Aslı!” dedikçe ben onu daha çok arzular olmuştum. Elimi önündeki kabarıklığına attım, pantolonunun üzerinden yarağını avuçladım. Taş gibiydi. “Aslı, dur ne yapıyorsun?” dediğinde, “Beni sikmeni istiyorum Cemil abi!” dedim. “İşte o dediğin hiç olmaz!” dedi. Ama ben dinlemedim, fermuarını indirdim, yarağını çıkardım. İlk defa canlı yarak görüyordum, yarağı kocamandı ve çok kalındı, avcuma sığmıyordu. Yarağını okşamaya başladım. Cemil abi gözlerini yummuş, öylece oturuyor, ama halen, “Olmaz Aslı, bu doğru değil…” demeye devam ediyordu. Sonra birden kalktı, indi arabadan ve kolumdan çekerek arabadan indirdi beni… Arka kapıyı açıp, beni içeri soktu, o da yanıma geldi. Arabanın arkası öne nazaran daha genişti. Beni kucakladı, dudaklarımı emdi, yaladı, sonra boynumu öperek gömleğimin düğmelerini açtı. Sutyenimin üstünden göğüslerimi okşayarak beni çıldırtyordu. Ben de boş durmuyor, onun fermuarını açıp yarağını çıkarmış okşuyordum. Cemil abi yalamadık, emmedik, öpmedik yerimi bırakmadı. Zaten mini olan eteğimi belime sıyırıp, tangamı yana çekerek amıma yumuldu. Amımın her noktasını emdi, yaladı. Ama amımın dudaklarını emdikçe, klitorisimi yaladıkça, ben kıvranıyordum, inliyordum, “Sik beni!” diyordum. O ise diliyle amımı sikiyordu. Ne olduğunu anlamadan korkunç bir şekilde kasıldım, titredim ve orgazm olup boşaldım. Cemil abi amımdan akan tüm sıvılarımı emdi, yaladı… Sonra doğrularak başımı tuttu, yarağını ağzıma uzattı, “Sıra sende Aslı, hadi yala, em yarağımı!” dedi. İlk defa yarak yalayacaktım. “Dondurma yalar gibi yala, ağzına al!” dedi. Ben yavaşça dilimi yarrağının mantar gibi başında gezdiriyor, yalıyordum. Başını ağzıma almak için epey zorlandım. O ise eliyle başıma bastıryor, hepsini ağzıma sokmaya çalışıyordu. Fakat ancak yarısını ağzıma alabildim. 10 dakika sonra Cemil abi kasıldı, hırlayarak, inleyerek ağzımın içine bir volkan gibi patladı. Ağzımın içi sıcacık dölleriyle dolmuştu. Hafif ekşimsiydi tadı. Başıma eliyle bastırıyordu halen, zorlanarak tüm döllerini yutmuştum. Midem bulandı, kusacak gibiydim. Başımı bıraktığında yarağını ağzımdan çıkardım. Nefes nefese kalmıştım. Yarağını iyice yalattı, temizletti. Sonra da, “Bu kadar yeter Aslı, hadi toparlan, geç oldu, gidelim!” dedi. “Ee, beni sikmeyecekmisin?” dedim. “Olmaz, yapamam, bakiresin!” dedi. “Ozaman götümü sik!” dedim. “Sen şimdi toparlan, gidelim, yarın direksiyon sınavını geç, senle güzel şeyler yaşarız!” dedi, beni ikna etti. O gün beni eve bıraktı gitti… Ertesi gün beni sınava babam götürdü. Sınava girdim ve kazandım. Babam beni eve bırakıp şirkete gittikten sonra, ilk işim Cemil abiyi aramak oldu. Telefonu çalıyor, ama açmıyordu. Ertesi günlerde de açmadı telefonunu. Mesajlarıma da cevap vermiyordu. Hergün denedim, ama sonuç alamadım… Aradan 15 gün geçmişti ve babamla annem, ablamın yanına yurtdışına gideceklerdi. Babama, “Siz gidince ben annemin arabasını kullanabilirmiyim?” dedim. Babam, “Olmaz, daha yalnız araba kulanamazsın!” dedi. Annem, “Evet yalnız olmaz, fakat Cemil efendiye söyleyelim, boş zamanlarda birlikte dolaşırsınız, şehir içinde kullanır, alışırsın!” deyince, babam da, “Tamam ben Cemil efendiyle konuşurum!” dedi. Sonra Cemil abiye mesaj attım, “Seni arıyorum, mesaj atıyorum, cevap vermiyorsun, bakalım babama ne diyeceksin!” diye. Babamlar yurtdışına gitmiş, beni de anneanneme emanet etmişlerdi. Anneannemin Çarşamba günleri konken partisi vardı, ben de o gün için kendimi ayarladım, evde kaldım. Anneannem saat 10:00 gibi evden çıkınca, ben hemen babamın şirketini aradım. Sekretere, “Lütfen Cemil abiyi gönderirmisin, arabayla acil bir yere gitmem lazım!” dedim. Telefonu kapatıp bekledim. Çok geçmeden cep telefonum çaldı. Arayan Cemil abiydi, “Aslı nereye gideceksin?” dedi. Ben de, “Eda’nın doğumgününe gideceğim. Evdeyim, çabuk gel!” deyip telefonu kapattım… Sonra odama geçtim, soyundum ve annemin o çok sexy mini geceliklerinden kırmızı olanı giydim. Altıma sütyen külot giymeden, yalnızca gecelikle onu karşılayacaktım. Her yerime annemin parfümünden sıktım, amıma ve götüme bile. Yaklaşık yarım saat sonra kapı zili çaldı. Kapının merceğinden baktım, Cemil abiydi gelen. Kapının arkasına vücudumu gizleyip, kapıyı açtım. Cemil abi içeri girince kapıyı kapatıp, kilitledim. Cemil abi beni o halde görünce dondu kaldı, bana bakarak sessizce duruyordu. Boynuna sarıldım, dudaklarına ufak bir buse kondurup, fısıltılı bir şekilde, “Senin olmak istiyorum!” dedim. Ben onu yatak odama çekmeye çalışıyordum, ama o kımıldamıyordu bile… Elimi, pantolonunun üzerinden yarağına attım, avuçladım. Taşaklarını sertçe avuçlayınca, Cemil abi sessizliğini bozup, “Benden günah gitti, sen kaşındın küçük orospu! Yarrağı yemeden aklın başına gelmeyecek senin!” diyerek, beni kucaklayıp, doğruca odama götürdü. Yatağa sırtüstü yatırdı. Sonra sağ ayağımı tutup, ayak parmaklarımı öpüp yalamaya başladı. Daha sonra sol ayağımı da aynen yalayarak bıraktı ve öpüp yalayarak yavaşça yukarılara doğru çıktı. Bacaklarımın her noktasını yalayıp, emdi, öptü. Elleri de boş durmuyor, göğüslerimi ve nohut gibi sertleşmiş meme uçlarımı okşuyor, sıkıyordu. Şimdi ağzı amımın etrafında dönüyordu, fakat amıma dokunmuyordu. Ben yatakta çırpınıp, inliyor, kıvranıyordum. Bu arada boşalmıştım bile… Biraz daha yukarı, göbeğime gelerek yalamaya başladı. O sırada minicik geceliği de çıkardı. Ben çırılçıplak kalmıştım, o halen giyinikti. Yalayarak göğüslerime gelmişti, memelerimi ağzına alıyor, yalıyor, öpüyor, uçlarını koparacak gibi emiyordu. Ben çıldırmıştım, yatakta kıvranıp, başına ellerimle bastırıyor, ohlayıp inleyip, tekrar tekrar boşalıyordum. Hayatımda böyle bir zevk daha yaşamamıştım. Şimdi boynumu, kulak memelerimi yalayıp emiyordu. Kulağıma, “Sıra sende küçük oruspu, hadi soy beni, yala, em her yerimi!” dedi. Ben zaten çıldırmıştım, üstünü parçalarcasına soymaya başladım. Şimdi o da benim gibi çırılçıplaktı ve yarağı kocaman olmuş, sertleşmişti. Cemil abiyi sırtüstü uzatıp, üzerine uzandım, dudaklarına yapıştım, emmeye başladım. Elimi de aşağıya attım, yarağını avuçlayıp sıkıyordum. Sonra döndüm, 69 olduk. Şimdi ben onun yarağını yalıyor, emiyordum, o da amımı yalıyor, parmağıyla göt deliğimi okşuyordu. Ben artık dayanamıyordum, “Sik beni, amım da götüm de senin olsun, yeter ki sik beni!” diyordum. Parmağı götümün deliğine girmiş, götüm acıyordu. Ama ben her acıya hazırdım. Daha sonra beni üzerinden indirdi ve beni domalttı, arkama geçip götümü yalayıp doğruldu, “Kremin var mı küçük orospu?” dedi. Çekmecede olduğunu söyledim. Uzanıp kremi aldı. Önce götümün deliğine sürdü, parmaklarıyla göt deliğimi iyice genişletti. Sonra sikine de krem sürüp, sikini götümün deliğine dayayıp bastırdı. Önce girmedi, biraz daha kremledi, tekrar yüklendi. Başı girmişti, ama ben, “Acıyor, çıkar! Cemil abi çıkar!” diye bağırıyordum. Hemen yastığı ağzıma verdi, “Sessiz ol küçük oruspu!” dedi. Hareketsizce duryor, sırtımı öpüyor, eliyle göğsümü okşayarak, “Sakin ol, kasma kendini, gevşe biraz!” diyordu. Bir süre sonra yavaş yavaş hareketlendi ve birdaha yüklendi. Şimdi sikinin yarısı götüme girmişti, ama ben acıdan artık ağlıyordum. Tekrar bir hamle yaptığında, taşakları kasıklarıma değmişti. Öylece duruyordu. “Nasılmış, hoşuna gidiyor mu küçük oruspu?” dediğinde, ben ağlayarak, “Öküz, hayvan, yırttın götümü, çok ağrıyor!” diye sızlanıyordum. “Bunu sen istedin, ben zorlamadım, katlan o halde!” diyerek, yavaş yavaş çıkarıp tekrar sokmaya başladı. Yaklaşık 15-20 dakika götümde gidip geldikten sonra acı yerini zevke bırakmıştı, artık rahatlamıştım. Götüme her köklediğinde zevkle acıyı aynı anda yaşıyordum, fakat zevkten acıyı unutuyordum. Elini amıma atıp, klitorisimi okşamaya da başlayınca, birden kasıldım, sanki elektriğe kapılmış gibi titreyerek, bağıra bağıra boşalmıştım. Cemil abi halen götümün içinde gidip geliyor, beni çatır çatır sikiyordu. Yorulmuş bitmiştim. Bir süre sonra da Cemil abi hırlayarak, volkan gibi götümün içine boşaldı. Sıcacık dölleri götümün içini doldurmuştu. Ama halen götümün içine girip çıkıyordu o koca yarrak… Bir süre sonra üzerime yığıldı. Yarrağı halen götümdeyken 66 pozisyonunda yatağa uzandık. İkimiz de nefes nefese kalmıştık, sessizce duruyorduk o halde, ben acıdan ve zevkten kendimden geçmiştim. Yarağı götümün içinde küçülüp çıkınca, beni kendine dönderdi, “Küçük orospu sağol! Biliyormusun, ben ilk defa senin götünü siktim, bu yaşıma kadar bu ilk göt sikişim!” dedi ve beni öperek, “Hadi kalk, banyoya geçip temizlenelim!” dedi. Birlikte banyo yaptık çıktık. Biraz dinlendikten sonra, Cemil abi, “Benim şirkete gitmem lazım, akşama tekrar gelirim!” deyip gitti. Akşam anneannem gelmeden tekrar geldi, beni bir defa daha götümden sikti. Yaklaşık bir aydır fırsat buldukça kendimi Cemil abiye siktiriyorum. Eda da tutturdu, “Kızım anca beraber, kanca beraber! Beni de siktir Cemil abiye!” diye başımın etini yiyor

Kocamı ilk kez aldattım

Kocam tır şoförü olduğu için sürekli olarak uzun yollara gidiyor… Ben her ne kadar kocamla severek evlenmiş olsam da, bir süre sonra bu uzun ayrılıklar benim için çok ciddi bir sorun olmaya başladı. Neticede bir kadınım ve kendime ait bazı ihtiyaçlarım, isteklerim oluyor doğal olarak. Bende bu istekleri ve ihtiyaçları karşılamak adına bir süre sonra mecburda kalsam kendime bir çözüm buldum.

Bir arkadaşlık sitesine üye oldum ve bir kaç yeni erkek ile tanıştım. İlk başlarda sadece kamera açma ya da sohbet etme gibi bir niyetim vardı. Fakat bir süre sonra durum iyice değişti ve çok yakışıklı bir bey ile tanıştım. Kendisi çok güzel bir sohbete sahip olan bu bey, muhabbetimiz ilerledikçe benimle daha yakından tanışmak istediğini söyledi. Bir süre tedirgin olsam da en sonunda kabul ettim ve bir otelin lobisinde buluştuk. Neticede kimse anlamaz diye düşündüm, sadece gizli bir aşk… Otel lobisinde bir süre sohbet ettik ve ikimizde birbirimizden çok hoşlanmıştık. Kendisi bana gayet kibar bir şekilde istersen bu gece burada kalabiliriz dedi ve ben artık geri dönüşü yok diye düşünerek kabul ettim. Hemen bir oda ayarladı ve odaya çıktık. Normalde hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım o an ve tüm benliğimi kenara bırakıp, odaya girdiğimiz gibi elimi sikine götürüp dudaklarına yapıştım. Oda bu duruma çok şaşırdı ama bir o kadarda hoşuna gitti. Hiç durmadan hemen pantolununu indirdim ve bir porno yıldızı gibi sakso çekmeye başladım. İlk defa bu denli seks düşkünü bir şekilde hareket ediyordum. Ben ona sakso çekince uzun ve kalın yarağı iyice dikildi, ben iyice azdım.

Ardından oda beni yatırdı ve amımı yalamaya başladı derken bir anda içimde hissettim yarağını, dakikalarca sert bir şekilde git gel yaptı içimde ve bir süre sonra ikimizde inleyerek zevke geldik, boşaldık. O an inanılmaz zevkliydi ve zorla ayrılmıştık o gün. Şimdi de kocam ne zaman uzun yola gitse mutlaka o otelde buluşuruz.